Sherlock Holmes deyince aklınıza
İngiltere’nin dedektif rolü ile ünlenmiş efsanevi akıl yürütme yöntemleri ile
tanınan kahramanı gelecektir; peki birçok kitabını okumuş bizler bu efsanenin
akıl yürütme yöntemleri ve teorileri üzerinden İK’yı yorumlamaya kalksak ortaya neler çıkar bir bakalım J
Birkaç genel maddesi ile başlayacak olursak;
1. Holmes bir davayı ele alırken, işlenen suçun beraberinde gelen tüm duygu ve varsayımları ayıklayarak, olabildiğince objektif bir bakış açısına ulaşıyor. Bunu İnsan Kaynakları açısından değerlendirecek olduğumuzda, biz İK’cıların İşe Alım’dan tutun da Çalışanların Düşüncelerini anlamaya ve yaklaşımı belirlemeye kadar tüm davranışlarımızın duygulardan arınmış, objektif olarak yapılması gerektiği düşüncesi hakim bu yaklaşımda. Peki, hepimiz böyle yapabiliyor muyuz sorusunu getirelim akıllara ya da yapmazsak ne kaybederiz ki düşüncesi… Hemen söyleyelim; çalışanların ve insanların ya da adayların gözündeki inandırıcılığınız!
2
3. Holmes, bu kadar akıl yürütme ve detaylarda gizlenen gizemi çözerken hangi yöntemlerden yararlanır dediğimizde;
Zihnin her daim gözlem yapabilmesini
sağlayan farkındalık ile bilinçle ve isteyerek işini yapma hali olan
motivasyon.. Peki bu ne ifade eder sorularını duyar gibiyiz. Bu, sizin
hedefinize ulaşma ve başarılı olma ihtimalinizi yükseltir.
Peki efsanevi bir kahraman ve İK’nın birleşiminden bahsederken bitti mi burada?
Tabi ki hayır.. Devamı yakında J
0 yorum